4 Ağustos 2009 Salı

TEZKİYEYİ NEFS SİMGESİ NAMAZ

Namaz kılmak, salihlerin kurduğu hükümetin en bariz göstergesidir. Zira namaz, İslam dininin en temel ilkesidir ve halkın da bu konuya verilen önemi kavraması gereklidir. Maneviyat, ilahi zikir ve rukü ile secdedeki huzur ve cazibe ile tanışmak insanın cevherini cilalandırır. İranlı çağdaş şair Rıza İslamili namazın değeri ve önemini dikkate alarak, insanlardan fiziki kalıplarının dışına çıkarak namazın engin okyanusunda gezmeleri, ve Allah ile dostluk ve yakınlığın tadını almalarını istiyor.
Namazın nuru ile güzelleştir yüzünü,Kıble kapılarını aç yüzüne;Kaybolduysan eğer kendinde, ey gönülNamaz aşkının aynasında kendini bul.İslam inkılabı rehberi Ayetullah Seit Ali Hamenei namaz hakkında şöyle diyor:‘ Namaz, insanın yaşamın son hedefi olan dünya ve ahiret saadetine ulaşması için ilahi dinlerin insanın karşısına açtığ bir yodur. Namaz Allah'a doğru yolun ilk adımıdır. Fakat bu ilahi ibadetin kapasitesi, kemalatta bulunanbir insanın bile yücelmesi için kanat sayılabilir. Bu yüzden insanlık tarihinin enseçkin insanı olan fahri kainat İslam peygamberi hz. Muhammed (sav), namazı göz bebeği olark niteliyor. Resulullah efendimiz namaz vakti, müezzini Belal'in ezan okumasını, bölyece güven ve huzurla dolmaya isterdi. Namaz gibi hiç bir ibadetin insanın manevi evriminin tüm kademelerinde ona yol gösteren, güç veren ve ilerleten başka bir ibadetin olmadığı söylenebilir.'Fakat namazın insanın ruhu ve canında kalıcı eserler bırkması ve bereketlerini göstermesi için bazı şartlar gerekir. Üniversite hocası ve dini konular uzmanı Dr. Mir Bagırı, ergenlik çağını insanın duaya olan fıtrı ihtiyacının karşılanması için en uygun dönem olduğunu belirterek şöyle diyor:‘ Gençlik dönemi, genç insanın hüviyet arayışında olan dönemdir. Bu dönemde gencin fiziğinde oluşan değişikliklere paralel olarak onun düşünce ve duygularında da bir takım değişiklikler meydana gelir. Genç bu dönemde, şimdiye kadar kazandıklarını sorgulayacak kadar, zihinsel gelişme aşamasına gelmiştir. Bu bir gencin yaşamının en hassas dönemidir, zira genç kendisi ve idealleri arasında çok fazla mesafe olduğunu hisseder. Bu konumda olan genç fıtri olarak dünyada mutlak bir güç arayışına çıkar. Bir çok uzman ve düşünüre göre insanın manevi boyutu uyanır. Bu manevi boyut, tahrip gücü yüksek olan şehvete karşı kontrol edeci ve sakinleştirici güç mesabesindedir.Dini uzmanlar açısından önemli olan konu söz konusu manevi ve dini eğilimini yüce Rahman ve Kerim olan Allah'a yöneltebilmesidir. Eğer insan Yegane Allah'a yönelirse, sonsuz ve ölümsüz bir kaynağa yönelmiş olacaktır. Kuran Kerim bu konuda Kısas suresinin 88. Ayetinde şöyle buyuruyor: Ve Allah ile beraber başka bir ilaha tapma. O,ndan başka ilah yoktur.O,nun yüzünden başka her şey helak olucudur.Hüküm o,nundur ve siz o'na döndürüleceksiniz.
Böylece namaz kılarak Allah ile irtibat kurmak, insanın bu gerçek ihtiyacına uygun bir karşılık olabilir.İranlı genç bayan Merziye İbrahimi namaz ile ilgili yazdığı makalede çok zarif ve ince konulara değiniyor. Kendisi duygularını bu şekilde anlatıyor: Zayıf ve nahif bir varlığın sonsuz ve ölümsüz bir varlık karşısında durarak, içtenlik ve sadakat ile dua ettiği anlar, ne güzeldir! Bir gencin ruhunun, nefsani isteklerden soyutlanarak sessizlikte kanatlayıp içindeki sırlarını alemin mabudu ile paylaşması, ne güzeldir! Namaz dünyaların yaratanı Allah'ın karşısında kulluk itirafıdır. Bu itiraf insanın tüm hücrelerine nüfuz ederek ruhunu yüzeltir. Resulullah namazı, dinin temeli, iman ve küfür arasındaki sınır olarak tanıyor ve şöyle buyuruyor: İslam ve küfür arasındaki ayırım, bir kişinin kasten namazı terk etmesi veya tembellikten kılmamasıdır.Namaz kılmak genç bayan Zohre Fatımı'yı de manevi mutluluk ve heyecana ulaştırıyor. Kendisi şöyle diyor: Namaza durudğum zaman Allah ile yakınlaşmanın hoş kokusu ve doyumsuz mutluluğunu yorgun vucüdumda hissediyorum. Namazın parlak ışığı küçük ve karanlık düşüncemi aydınlatıyor. O anda ağlayacak gibi olur ve tüm benliğimle Allah'ı duşunuyorum. O anda Allah'ın yüceliği ve büyüklüğü karşısında secdeye kapılıyorum. Namazın manevi yolculuğundan döndüğümde bir başka olmuş gibiyim; umutlu, hayat dolu, ve canlı biriyim. O anlarda ilahi rahmet yağmurunun üzerimdeki tüm paslar ve tozları yıkamış gibiyim. Böylece insan ruhunu kurtaranın namaz olduğundan emin oluyorum.Namaz, islami farizelerin en iyisi olarak tanımlanıyor. Daha önce işaret edildiği gibi bu ferahlatıcı ibadet, İslam Peygamberin'nin (sav) bisetinin ilk yıllarında Allah teala tarafından emr edildi. Kuran Kerim de bir çok ayette gerçek namaz kılanları saadet ve falahla müjdeliyor. Kuran Kerim namaz kılanları, alışverişleri boşa gitmeyen ve asla zarar etmeyen tüccarlar olarak tanımlıyor ve müminleri, namaz kılan, zekat ödeyen ve ahirete inananlar olarak biliyor. Allah teala Kuran Kerimin Taha suresinin 14.ayetinde çok güzel ifade ile şöyle buyuruyor: Gerçekten ben,ben Allah'ım,Benden başka ilah yoktur.Şu halde bana ibadet et ve beni zikretmek için dosdoğru namaz kıl."zehra net [alıntıdır]

Hiç yorum yok: