18 Mayıs 2008 Pazar
UN KURABİYESİ
PAYLAŞIM

Bir gün sormuşlar ermişlerden birine:
"Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?" diye.
"Bakın göstereyim" demiş ermiş.
Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış.
Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar. Ermiş ,
"Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz "
diye bir de şart koymuş. "Peki" demişler ve içmeye teşebbüs etmişler.
Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan.
Bunun üzerine,
"Şimdi..." demiş ermiş. "Sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe."
Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen dayanışmayı ve paylaşmayı gerçekten bilen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa.
"Buyrun" deyince her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, karşısındaki dostuna uzatarak içmişler çorbalarını.
Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan.
"İşte" demiş ermiş.
"Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse o aç kalacaktır.
Ve kim eşini, dostunu, meslekdaşını düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafindan doyurulacaktır şüphesiz.
Şunu da unutmayın: Hayat pazarında alan değil, veren kazançlıdır her zaman..."
SEVGİLİ DOSTLARIM!!!
.jpg)
NAZİK OLMAK İÇİN, BİR GÜLÜMSEME BEKLEMEYİN.
SEVMEK İÇİN SEVİLMEYİ BEKLEMEYİN.
BİR ARKADAŞIN DEĞERİNİ ANLAMAK İÇİN, YALNIZ KALMAYI BEKLEMEYİN.
ÇALIŞMAYA BAŞLAMAK İÇİN, EN İYİ İŞİ BEKLEMEYİN.
ÖĞÜTLERİ HATIRLAMAK İÇİN, DÜŞMEYİ BEKLEMEYİN.
DUA'YA İNANMAK İÇİN, ACILARI BEKLEMEYİN.
YARDIM EDEBİLMEK İÇİN, ZAMANINIZ OLMASINI BEKLEMEYİN.
ÖZÜR DİLEMEK İÇİN, DİĞERİNİN ACI ÇEKMESİNİ BEKLEMEYİN.
NE DE BARIŞMAK İÇİN, AYRILIĞI BEKLEMEYİN,
ÇÜNKÜ NE KADAR ZAMANIMIZ VAR BİLMİYORUZ...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)